Zamanın Doğu Roma yada Bizans topraklarında yer alan Ayasofya: Hristiyanlık inancının kabulünden sonra inşa edilen ilk kilise yapıtları arasında yer almaktadır.
İstanbul' un 1453 yılında II. Mehmet tarafıdan fethedilmesinden sonra camiye dönüştürülen kilise Hristiyanlık ve Müslümanlık inancına ait kutsal izleri ve gizemli tarihi ziyaretçilere sunmaktadır.
Etkileyici ve gizem dolu atmosferi, benzersiz mimarisi ve derin tarihi ile Ayasosfa kendisini ziyaret edenleri büyülemektedir.
Medusa BaşıEfsaneye göre yılan başlı Medusa kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir. Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgona’ dan biridir.
SütunlarSarnıcın içerisinde yer alan benzersiz işlemeli taş sütunlar yapıya mistik bir hava katar. Bu hali ile tarihi sarnıç daha çok gizemli bir ibadethaneye benzer.
Ağlayan SütunBirçok komplo teorisyenine göre bu yer günümüzde bile gizli pagan tarikatlarının ayinlerine ev sahipliği yapmaktadır.
Hakkında "Kralın Kızı", "Battal Gazi" ve "Leandros" gibi pek çok efsaneye konu olan Kız Kulesi: eşsiz görüntüsüyle denizin ortasında ziyaretçilerini beklemektedir.
En yaygın efsaneye göre: dönemin kralı bir kahinden kızının yılan zehirlenmesi sonucunda öleceğinin haberini alır. Bunu engellemek için denizin ortasına "Kız Kulesi" ni yaptırır ve kızını burada korumaya alır. Ancak ne var ki bir gün yemek sepetinin içerisine gizlenen yılan prensesin ölümüne sebep olur.
Ulaşımın deniz yoluyla sağlandığı Kız Kulesi' ni ziyaret edebilir, birçok yerini gezebilirsiniz. Kulenin etrafındaki balkonu ziyaret ederseniz İstanbul' un en güzel deniz manzaralarından birini yakalayabilirsiniz.
Akşam üstü yada gün batımında sahil şeridinden izlenen Kız Kulesi size huzur verebilir.
İstanbul' un fethinin ardından 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan saray 400 yıl süreyle devlet yönetimine ve padişahların ikametine ev sahipliği yapmıştır.
700.000 metrekarelik alana sahip görkemli saray birçok bölüm ve odalardan oluşmaktadır. İç ve dış yüzeyleri son derece estetik ve kendine hayran bırakan sayısız işçilikle doludur.
Kutsal emanetlerin sergilendiği ayrı bir bölüm olan müzede İslam kültürüne ait kutsal eserler sergilenmektedir. Bu eserler binlerce yıl öncesine ait tarihe sahiptir.
Gezdiğinizde kendinizi yüzlerce yıl öncesinde hissedeceğiniz Topkapı Sarayı' nda benzerini göremeyeceğiniz tarihi, sanatsal ve mimari eserler sizi bekliyor.
Tarihin ilk Kapalı Alışveriş Merkezi olarak bilinen yerlerin başında gelir. Kesin olarak ilk yapım zamanı belirli olmasa da Doğu Roma / Bizans dönemine kadar uzanan tarihe sahiptir.
İstanbul' un fethinden sonra M.S. 1461 yılında vakıf sistemine göre büyütülüp yenilenmiştir. Zamanla Osmanlı İmparatorluğu' nun önemli ticaret merkezleri arasında yer almıştır.
Yılda 91 Milyon'dan fazla turistin ziyaret ettiği Kapalı Çarşı' da: halı, mücevher, takı, dekoratif eşya ve bunların ustalarına erişebilirsiniz.
Doğu Roma yada Bizans döneminde kendileri ile ittifak halinde olan Cenevizliler tarafından gözetleme kulesi olarak inşa edilmiştir.
Unesco geçici miras listesinde yer alan tarihi Galata Kulesi günümüzde bir kısmı müze olarak ziyarete açıkken bir kısmı ise restoran olarak hizmet vermektedir.
Kulenin etrafında bulunan balkonu ziyaret ederseniz Eminönü ve civarındaki birçok bölgenin güzel manzarasına şahit olabilirsiniz.
Sultan Ahmet Camii Dünyanın en ünlü camileri arasında yer almaktadır. Görkemli minarelere ve kubbelere, estetik dış mimariye ve geniş bir avluya sahiptir.
İznik çinisi ile işlenmiş sanat eseri niteliğinde duvar işlemeleri, geniş sütunlar ve daha birçok görülmeye değer detay bulunmaktadır.
İç mekan mimarisi: işçiliği, estetiği ve genişliğiyle göz doldurmanın yanında huzur veren, hayran bırakan detaylara sahiptir.
Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde: resmi merasimler, yabancı konukların ağırlanması, padişah ve devlet başkanlarına ev sahipliği gibi birçok amaçla kullanıldı.
İstanbul boğazında 250.000 m2 alana sahip olan tarihi saray, büyük ve peyzaj süslemeli bahçelere, pek çok sayıda oda ve bölümlerden oluşmaktadır.
Doğu ve batı mimari ekolünün aynı anda uygulandığı Dolmabahçe Sarayında zenginlik ve ihtişam ön plana çıkar.
Saray yapımında kullanılan malzemeler, el işçilikleri ve kendine has mimarisi ile eşine nadir rastlanır özelliktedir.
Tarihi Beylerbeyi Sarayı, asıl saray ve çevresinde birçok köşkten oluşan, geniş bir saray kompleksidir.
Beylerbeyi sarayı Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde yabancı misafirlerin ağırlanması, resmi etkinlikler ve devlet başkanlarına ev sahipliği gibi amaçlarla kullanılmıştır.
Birçok mimari üslubun birlikte kullanıldığı sarayda: ahşap oymacılığı, altın nakış işçiliği ve resim gibi süslemeler öne çıkar.
Günümüzde müze olarak ziyaret edebileceğiniz Beylerbeyi Sarayı gözünüzü alamayacağınız tarihi ve mimari detaylara sahiptir.
Ünlü Osmanlı mimarı Mimar Sinan' ın kalfalık dönemi eseri olarak anılan Süleymaniye Camii birçok özelliği bakımından şaheser kabul edilir.
Tarihi camide mimarılık öğelerinin yanında ses akustiği ve hava akımının yönlendirilmesi gibi zamanın çok ötesinde birçok özelliği barındırır.
İç mekanın sade nitelikte duvar işlemeleri ve hat işlemeleri olduğu Süleymaniye Camiinde görsel ve ruhsal huzurun öne çıkması amaçlanmıştır.